1 Mart 2019 Cuma

Selim'in Düşleri


Selim küçükken çok düş görürdü. Büyüdükten sonra da düş görmeyi sürdürmüştü ama düşleri azalmış ve bozulmuştu. Belki o kadar azalmamıştı ama çoğunu hatırlamaz olmuştu. Yaşamı artık eskisi gibi rahat ve mutlu değildi. Umutları ve korkuları çoğalmıştı. Kendine daha çok güveniyordu, Selman'ın güvenini boşa çıkarmaktan daha çok korkuyordu.

Selman bir çantayı alıp bir yere götürmesini istemişti. Çantadan ve götüreceği yerden kimseye söz etmemesi gerekiyordu. Selim yalan söylemeyi bilmezdi, sevmezdi, beceremezdi. Onun bu hallerini gördükçe Selman omzuna bir yumruk atar, gülerdi. "Yalan söylemeyi beceremiyorsan, yalan söylemeden istediklerini ve yapılması gerekenleri yapmanın bir yolunu bulmalısın" derdi. Selim yaşamın masallardaki ve öykülerdeki gibi dürüst olarak, gerçeklere inanarak ve insanları severek sürememesine şaşardı. "Annem seni biraz fazla korumuş, insanları görmene engel olmuş" derdi Selman. Selim annesinin onu koruduğunu hissetmemişti. Ama Selman'ı uzun süre, karşılaştığı her zorlukta gelip onu kurtaracak kusursuz bir romanın kahramanı gibi görmüştü. Selim bir an önce büyümek istiyor ama yıllar geçtikçe büyümekten korkuyordu.

"Abi" diyordu. "Biz eskiden daha çok oynardık seninle."

"Oynadığımız güzel günler yine gelecek ama şu an çok zor bir dönemeçteyiz" diye başlayarak farklı öyküler anlatıyordu Selman da. İnsanların arasındaki eşitsizlikten, yaşadıkları zorluklardan, mahallelerindeki ve okullarındaki insanlardan, annesinin ve babasının ailelerinden ve arkadaşlarından, en çok da kendi arkadaşlarından söz ediyordu. Dünyanın ve insanın öyküsünü anlatıyordu. Dünyanın nasıl insanlı bir gezegen, insanın nasıl insan olduğunu anlatıyordu. Selman'ın anlattıklarını dinlemek Selim'e hiçbir masalı dinlerken yaşamadığı bir mutluluk veriyor, Selman'a ve geleceğe güven duyuyordu. Selman'a duyduğu güven arttıkça, kendisine duyduğu güvenin azalacağını ve yaşamının zorlaşacağını bilmiyordu.

Babasının annesi ve Selman'la çatışmaları Selim'i çok yıpratmıştı. Tüm yaşadıklarının içinde onu en çok etkileyen belki de bu sert kavgalara sürekli tanık olması olmuştu. Önce annesinin babasından korkusunu ve babasının kurduğu katı düzenin acılarını hissetmişti. Küçükkken ona çok iyi davranan babasının beklentileri ve uyulması gereken kurallar arttıkça nasıl böyle değiştiğini anlamakta güçlük çekmişti. Annesi babasının yaşamın zorluklarına katlanmakta güçlük çektiği için sertleştiğini, onları çok sevdiğini söylüyordu. Selim annesini dinlerken babasını anlıyor ve seviyor, herhangi bir nedenle babasıyla karşı karşıya geldiğindeyse dizleri titremeye başlıyor, bayılacak gibi oluyordu. Korkusu ve babasıyla aralarındaki uzaklık sürekli artıyordu. Selman dışarıda olduğu zamanlarda annesini korumak için ne yapacağını bilemiyordu. Küçücük bedeniyle, yere düşmüş küçücük bir kadının üzerine doğru yuvarlanmakta olan dev bir kayanın önüne nasıl geçebilir, onu nasıl durdurabilirdi? Yine de çoğu kez durdurabiliyordu. Bir köşeye geçip yüksek sesle ağlamaya başlıyor, babasını kafasındaki dünyadan gerçek dünyaya döndürmeyi başarabiliyordu. Ama her yeni olayda daha büyük bir korku duyuyordu. Selman babasının sözünü dinlememeye başladığında onların birbirlerini öldürmelerinden korkmuştu. Selman "Gidiyorum" dedikçe babası "Gidersen buraya cesedinle dönersin" diyordu. Selim ağlıyordu, babasının bunları nasıl yapabildiğini ve söyleyebildiğini anlayamıyordu. Annesi Selim'e anlatmaya çalışıyordu. Babasının abisinin başına bir şey gelmesinden çok korktuğunu, korkusunda haksız da olmadığını, dışarıdaki koşulların çok tehlikeli olduğunu ve Selman'ın o her zamanki inadıyla hep en tehlikeli yerlerde dolaştığını, babasının Selman'ın başına bir şey gelmesinden çok korktuğu için ne yapacağını ve ne söyleyeceğini bilemediğini, bu yüzden çaresizlik içerisinde böyle davrandığını söylüyordu. Babasının annesi ve Selman'la çatışmaları Selim'i çok yıpratmıştı.

Selman evden uzaklaşınca babasının tüm kavgaları bitti. Koltuğunda sessizce saatlerce oturuyor, Selim'e ve annesine bazen bütün gün tek bir söz etmiyordu. Selim de Selman'ın yolundan gitmese yaşamları farklı olabilirdi.

Selim büyüdükçe kendine daha çok güvenmişti ve Selman'ın güvenini boşa çıkarmaktan daha çok korkmuştu. Selman'ın her şeyi ve tüm gerçekleri, yapılabilecek ve yapılması gereken tüm iyi ve güzel işleri bildiğini düşünüyor, onun istediklerini yapmanın yaşamın anlamı olduğuna inanıyordu. Bir gün Selman Selim'e bir çanta verip onu bir kahveye götürmesini istemişti.

"Çantayı asla açma, tam dediğim saatte orada ol, beş dakika içinde birisi gelecek, bilmediğin bir ad söyleyip ona selam söylemeni isteyerek çantayı alacak, o gittikten bir iki dakika sonra kalk. Etrafta biraz dolaşarak eve dön." Selim bunları yapıp yapmadığını, sonra neler olduğunu hatırlamıyordu.

Selim çantayı sıkıca tutarak gelmiş, bir masanın kenarındaki sandalyeye ürkekçe oturmuştu. Kahvehane kalabalıktı. Masalar erkeklerle doluydu, sigara içiyorlardı, duman her yeri kaplamıştı, Selim'in gözlerini yakıyordu. İçeride tek bir kadın yoktu. Selim korkuyordu. Selman'ın istediklerini doğru yapamamaktan korkuyordu. Başına bir iş gelmesinden korkuyordu. Dakikalar geçtikçe gerginliği ve korkusu büyüyordu. Adam gelmezse ne yapacaktı?

Birdenbire birisi yanına belirip bilmediği bir ad söyleyerek ona selam söylemesini istedi. Selim telaş içerisinde bir an önce çantayı verip kurtulmak için onu az önce koyduğu yere uzandı. Yaşadıklarına inanamadı. Çanta yok olmuştu. "Olamaz, olamaz, olamaz" diye haykırdı içinden. "Buradaydı, elimin altındaydı, birisi almış olamaz, gitmiş olamaz." Bir ara masanın yanında bir adamın belirip sonra hızlıca uzaklaştığını hayal meyal hatırladı. Yaşadıklarına inanamadı. Başı dönüyor, dünya ayaklarının altından kayarak uzaklaşıyordu.

Selim büyüdükten sonra da, küçük evinde yalnız kaldıktan sonra da düş görmeyi sürdürmüştü. Düşlerinin çoğunu hatırlamaz olmuştu ama bazen kısa ve renkli bir düş, geçmişini ya da geleceğini anlatıveriyordu. Yaşamakta olduklarının en ağır yüklerinin etkisiyle.

http://seliminoykuleri.blogspot.com/2016/11/selimin-oykuleri.html


Rüyada Kahvehane Görmek
Rüyada kahvehane görmek, genellikle olumsuz olarak yorumlanan rüyalardandır. Rüyayı gören kişi için mal kaybına, yapacağı ticarette veya iş hayatında zarara uğramasına ve maddi sıkıntı içerisine girmesine delalet eder. Çevrede bulunan ve sözü geçen bir kişinin, rüyayı gören kişiye yapacağı eziyete, bu eziyetten dolayı kişinin sıkıntı çekmesine işarettir. Ayrıca kişi zor durumda ise bu durumdan art niyetli bir tanıdığın faydalanmasına yorumlanmaktadır.
http://ruyameali.com/ruyada-kahvehane-gormek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder